-->
Logo

En Yeniler

manidar sözler

manidar sözler
  • 09.09.2006 İnsanın zaaf ve aczi, bu zaaf ve aczi farkına varmayanlarda, onu idrak edenlerden çok daha aşikâr biçimde görülür.

  • –Blaise Pascal

  • 08.09.2006 Beni en ziyade şaşırtan, insanların kendi zayıflıklarına şaşırmadıklarını görmektir.

  • –Blaise Pascal

  • 07.09.2006 İnsanların size hürmet etmesini istiyorsanız, kendinizden hiç bahsetmeyin.

  • –Blaise Pascal

  • 06.09.2006 Çok büyük bir ihtimalle, bir gemiye kaptan olarak, o gemide doğmuş birini seçmeyiz.

  • –Blaise Pascal

  • 05.09.2006 İnsan kendini bilginin sahibi sanır. Ama bir hastalık gelir, tüm bilgisini alır götürür. Velhasıl, insan olarak kendi başımıza ne hakikate kabiliz, ne de hayra.

  • –Blaise Pascal

  • 04.09.2006 Kralların iktidarı hem akla, hem de ahalinin ahmaklığına, ama bilhassa ikincisine dayalıdır.

  • –Blaise Pascal

  • 03.09.2006 Fiziksel bilimlerle ilgili olarak edindiğim hiçbir bilgi, elem ve ıztırap anında, maneviyatın cahili olmama karşı benim için bir teselli unsuru olmayacaktır. Ama maneviyatla ilgili ilmim, fiziksel bilimlerin cahili olmama karşı benim için daima bir teselli unsurudur.

  • –Blaise Pascal

  • 02.09.2006 Etrafımızdaki her bir varlık hakkında çok az düşünmek de, haddinden fazla düşünmek de bizi dikkafalı ve fanatik yapar.

  • –Blaise Pascal

  • 01.09.2006 Din insanın fıtratını hakkıyla anladığından dolayı hürmete lâyıktır. Gerçek iyiliği ve hayrı vaad ettiği için de, cezbedici…

  • –Blaise Pascal

  • 31.08.2006 İman kalblerimizdedir. Ve bize “Biliyorum” değil, “İnanıyorum” dedirtir.

  • –Blaise Pascal

  • 30.08.2006 İman delilden farklıdır. Delil insanîdir; iman ise Allah’ın bir ihsanı.

  • –Blaise Pascal

  • 05.08.2006 Haddimizi bilelim: bir şeyiz gerçi, ama herşey değiliz. Cismimiz tüm kâinatın eriştiği alan içinde ne kadar küçük bir yer işgal ediyorsa, idrak düzleminde de zekâmız işte o kadar küçük bir yer tutuyor.

  • –Blaise Pascal

  • 04.08.2006 Acziyet ümitsizliğe sevkeder. Gurur ise, haddini bilmezliğe.

  • –Blaise Pascal

  • 03.08.2006 Aksini yapmaları gerekirken, şehvetin hükümferma olmasına izin veriyor, vicdanın sesini susturmaya çalışıyorlar.

  • –Blaise Pascal

  • 02.08.2006 Bir insanın umudunu ibadetin şeklî boyutuna bağlaması hurafedir; bu boyutun ifasını reddetmek de, küstahlık.

  • –Blaise Pascal

  • 01.08.2006 Tecrübe bize takva ile iyilik arasındaki muazzam bir fark olduğunu gösteriyor.

  • –Blaise Pascal

  • 31.07.2006 Allah’ı bilmek ile O’nu sevmek arasında ne kadar büyük bir mesafe var!

  • –Blaise Pascal

  • 30.07.2006 Mucizeler ihtidaya değil, ithama yararlar.

  • –Blaise Pascal

  • 24.07.2006 Allah sahip olduğu kudreti gözle görünen şeyler vasıtasıyla göstererek, görünmez ihsanlarda bulunma kudretini de gösteriyor.

  • –Blaise Pascal

  • 23.07.2006 Allah’ın melekûtu cesette değil, ruhtadır. İnsanların düşmanları Babil halkı değil, kendi tutkularıdır.

  • –Blaise Pascal

  • 22.07.2006 “Yeter ki siz hakkı bilin ve hak sizi hür kılacaktır” (Yuhanna 8:36). Öyleyse, hakkı bilmenin dışında kalan bir özgürlük olsa olsa mecazî bir özgürlüktür.

  • –Blaise Pascal

  • 21.07.2006 İki hata: (1) herşeyi lafzî anlamıyla almak, (2) herşeyi batınî anlamıyla almak.

  • –Blaise Pascal

  • 20.07.2006 Allah’ın kendini gizliyor olduğunu söylemeyen hiçbir din hak değildir. Allah’ın kendini niçin gizlediğini açıklamayan hiçbir din öğretici ve ders verici değildir.

  • –Blaise Pascal

  • 19.07.2006 Seçilmiş olanı aydınlatmaya yetecek kadar ışık da, onların kibirlerini kırmaya yetecek kadar müphemlik de mevcut. Habis ve şerir olanı körleştirmeye yetecek kadar karanlık da, onları hesaba çekmeye yetecek kadar ışık da mevcut.

  • –Blaise Pascal

  • 18.07.2006 Allah zihinden ziyade iradeyi sevketmek ister. Tam bir vuzuh hali zihne yardım ederdi gerçi; ama iradeyi hükümsüz bırakacaktı.

  • –Blaise Pascal

  • 17.07.2006 Allah’ın bazılarını karanlıkta bırakıp bazılarını aydınlatmayı irade ettiği ilkesini kabul etmedikçe, Allah’ın eserlerinden hiçbirini anlayamayız.

  • –Blaise Pascal

  • 16.07.2006 Birşeyin ihata edilemiyor oluşu, onun yok olduğu anlamına gelmez.

  • –Blaise Pascal

  • 15.07.2006 Hakikatı tümüyle görmediği takdirde, insan faziletin kemal noktasına erişemez.

  • –Blaise Pascal

  • 14.07.2006 Eğer bütün şeyler Allah tarafından ve Allah için ise, hak dinin bize yalnızca Allah’a ibadet edip O’nu sevmeyi öğretmesi gerekir.

  • –Blaise Pascal

  • 13.07.2006 Bu sonsuz mekânların ezelî sessizliği içimi ürpertiyle dolduruyor.

  • –Blaise Pascal

  • 12.07.2006 Adam gibi tefekkür etmeye gayret edelim; ahlâkın en birinci ilkesi işte budur.

  • –Blaise Pascal

  • 11.07.2006 İnsanın ulviyeti tefekküre dayanmalı—varlığımızın kesinlikle doldurmaya yetmeyeceği zaman ve mekâna değil.

  • –Blaise Pascal

  • 10.07.2006 İnsan yalnızca bir kamıştır, tabiatın sinesindeki en zayıf kamış—ama düşünen bir kamış. Demek ki bizim bütün izzet ve şerefimiz, tefekkürdedir.

  • –Blaise Pascal

  • 09.07.2006 İster şu kadar yaşayalım, ister bu kadar; hepimizin hayat süresi, ezeliyet karşısında eşit derecede ‘sonsuz küçük’ konumunda değil mi?

  • –Blaise Pascal

  • 08.07.2006 Sınırlı bir varlığı, etrafını kuşatan ve durmaksızın kendisinden kaçan iki sonsuzluk arasında, hangi şey sabit bir noktada tutabilir ki!

  • –Blaise Pascal

  • 07.07.2006 İfrat dereceyi bulan her nitelik bizi rencide eder.

  • –Blaise Pascal

  • 06.07.2006 “Bu dolaşık ve karmakarışık âlemde biz kimiz? Elif gibiyiz; elifin ise, esasen, hiç ama hiçbir şeyi yoktur.”

  • –Mevlânâ

  • 05.07.2006 İnsana ilim verildiği iddiası doğru değilse, insanda hiçbir hakikat yok demektir. Yok eğer bu iddia doğruysa, insanın elinde, zelil bir halde olduğunu derkedip tevazuyu kuşanması için iyi bir sebep var demektir. Velhasıl, öyle de olsa, böyle de olsa, insan mütevazi olmakla yükümlüdür.

  • –Blaise Pascal

  • 04.07.2006 İnsanın şu kâinattaki durumu, uykuda iken tam bir çöl hükmündeki dehşet verici bir adaya nakledilmiş olan, asıl yurdunu yitirmiş bir halde uyanan ve bu dehşetli yerden kaçmasını sağlayacak hiçbir vesile bulamayan bir adamın durumunu andırıyor. Sonra bu kadar biçare, bu derece aciz bir durumda bulunan şu insanların hiç aldırış etmeden yaşayıp gitmesine şaşıyorum.

  • –Blaise Pascal

  • 03.07.2006 İnsanın ne boş işlerle uğraştığını anlamak için, yaşanan aşkların sebep ve sonuçlarını ele almaktan daha iyi bir yol yoktur. Zira, bir aşkın sebebi veya sonucu olan şey, tüm dünyanın gidişatını değiştirebiliyor. Kleopatra’nın burnu daha kısa olsaydı, bugün bütün dünyanın çehresi başka türlü olurdu.

  • –Blaise Pascal

  • 02.07.2006 Herşeye ilişkin bazı şeyler bilmek, bazı şeyler hakkında herşeyi bilmekten çok daha iyidir.

  • –Blaise Pascal

  • 01.07.2006 Kendi acziyetimizi bilmeden Allah’ı bilmek bizi gurura sevkeder. Allah’ı bilmeden kendi acziyetimizi bilmek bizi ümitsizliğe düşürür.

  • –Blaise Pascal

  • 30.06.2006 Allah’ı bir resulün aracılığıyla bilenler, kendilerinin acizliğini de bilirler.

  • –Blaise Pascal

  • 29.06.2006 Allah’ı kendi acziyetini tanımadan tanımış olanlar, Allah’ı değil, kendilerini yüceltirler.

  • –Blaise Pascal

  • 28.06.2006 Tabiat içindeki o kadar çok şey aklın kavrayışının ötesinde iken, tabiatüstü şeyler için ne buyurulur?

  • –Blaise Pascal

  • 27.06.2006 Aklın atacağı son adım onun kavrayış kapasitesini aşan sonsuz sayıda şeyin varlığını kabul etmektir. Doğrusu, bunu idrak etme düzeyine gelemeyen bir akıl, kelimenin tam anlamıyla zavallı bir akıldır.

  • –Blaise Pascal

  • 26.06.2006 İman elbette bize duyguların yapmadığı şeyi anlatır—ama, duyguların gördüklerinin zıddını değil. İman duyguların üstündedir; karşısında değil.

  • –Blaise Pascal

  • 25.06.2006 İki aşırılık: aklı safdışı bırakmak, akıldan başka hiçbir şeyi kabul etmemek.

  • –Blaise Pascal

  • 24.06.2006 Mutlak aklın reddi kadar akla uygun hiçbir şey yoktur.

  • –Blaise Pascal

  • 23.06.2006 Herşeyi aklın eline bırakmaya kalkarsak, dinimizin gizemli ve olağanüstü hiçbir tarafı da kalmayacaktır. Öte yandan aklın prensiplerini ihlal etmeye kalkışırsak, o zaman da dinimiz saçma ve gülünç olacaktır.

  • –Blaise Pascal

  • 22.06.2006 Lütfu ve keremiyle bütün eşyayı düzene koyup herşeye kendisi için en uygun vaziyeti veren Allah’ın yolu, dini zihinlerimize aklın kabul ve tasdik ettiği delillerle, kalblerimize ise inayetiyle adım adım yerleştirmektir. Dini kalblere ve zihinlere kuvvet ve tehdit yoluyla yerleştirme teşebbüsü ise, esasında adım adım dini değil, terörü yerleştirmek anlamına gelir.

  • –Blaise Pascal

  • 21.06.2006 Önüne kendisini görmemize engel olacak bir perde gerdikten sonra, gamsız ve kasavetsiz, var gücümüzle uçuruma doğru koşuyoruz.

  • –Blaise Pascal

  • 20.06.2006 Ruhun ölümlü mü, ölümsüz mü olduğunu bilmek tüm hayatımızı etkiliyor.

  • –Blaise Pascal

  • 19.06.2006 “Sen ister hoşgör, ister kına! Biz kendini beğenen şeyhe inanmayız, vesselam.”

  • –Hafız-ı Şirazî

  • 19.06.2006 Allah’ın varlığını isbat eden şey yalnızca arayanların O’na sıkı sıkıya sarılması değildir. Aramayanların körlüğü de varlığını isbatlar O’nun.

  • –Blaise Pascal

  • 18.06.2006 “Cihan, süsen ve gül zamanı cennete döndü. Fakat ne fayda ki, ebedîliğine imkân yok.”

  • –Hafız-ı Şirazî

  • 17.06.2006 “Kin güdenlerin gönlü, sırra mahrem olmaz.”

  • –Hafız-ı Şirazî

  • 16.06.2006 “Nasipten şikayet, insafsızlıktır.”

  • –Hafız-ı Şirazî

  • 15.06.2006 “Irmak kenarına otur da, ömrün akışına bak! Çünkü bize bu fani dünyanın geçiciliğine şu işaret kifayet eder.”

  • –Hafız-ı Şirazî

  • 14.06.2006 “Cefa yüzünden vefayı terketme!”

  • –Hafız-ı Şirazî

  • 13.06.2006 “Nakış oku, maval okuma!”

  • –Hafız-ı Şirazî

  • 12.06.2006 “Ah, bir elime geçse, ayrılığı öldürürdüm.”

  • –Hafız-ı Şirazî

  • 11.06.2006 “Her yeşil yaprak, Allah’ın kudretini anlatan bir defterdir. Hepsinde de gafil olursan, yazık doğrusu!”

  • –Hafız-ı Şirazî

  • 10.06.2006 “Bu çabucak gelip geçen kâinattan emniyet ve istirahate kavuşmayı kim umabilir?”

  • –Hafız-ı Şirazî

  • 09.06.2006 “Ateşe tapanla dünyaya tapan arasında bir fark yoktur.”

  • –Hafız-ı Şirazî

  • 08.06.2006 “Define yılansız olmaz, kolay elde edilmez. Mustafa’nın (a.s.m.) devleti bile, Ebu Leheb’in yalımıyla birlikte yürür.”

  • –Hafız-ı Şirazî

  • 07.06.2006 “Baştaki saçtan geçmek kolay. Asıl kalender, Hâfız gibi, başından da geçendir.”

  • –Hafız-ı Şirazî

  • 06.06.2006 “Gönlüyle sözü bir olana kurban olayım.”

  • –Hafız-ı Şirazî

  • 05.06.2006 “Güneşin bile bir zerre sayıldığı bir mahfilde kendini büyük görmek, edebe uyar birşey değil.”

  • –Hafız-ı Şirazî

  • 04.06.2006 “Heva, iman kapısının kilididir.”

  • –Mevlânâ

  • 10.03.2006 İnançsızların huzurunu kaçırmanıza hiç gerek yok; kendileri bunu gayet iyi beceriyorlar.

  • –Blaise Pascal

  • 09.03.2006 İnançsızlara muhatap olurken, onlara merhamet ederek başlayın işe. Zira, içinde bulundukları durum onları yeterince mutsuz kılıyor.

  • –Blaise Pascal

  • 08.03.2006 Üç tür insan vardır: Allah’ı bulanlar ve ona hizmet edenler; O’nu aramakla meşgul olup henüz bulamayanlar; O’nu ne arayan, ne bulan, zaten arayıp bulma çabası olmadan yaşayanlar. İlk gruba girenler mâkul ve mutlu, sonuncu grubun insanları aptal ve mutsuz, ortadakiler ise mutsuz ve mâkuldur.

  • –Blaise Pascal

  • 07.03.2006 Arayış içinde olan ateistlere acı, çünkü yeterince mutsuz bir vaziyetteler. Ateizmleriyle övünenlere karşı da sözünü hiç sakınma.

  • –Blaise Pascal

  • 06.03.2006 Bizimle cennet veya cehennem arasında yalnızca dünyadaki en çıtkırıldım şey olan şu hayatımız var.

  • –Blaise Pascal

  • 05.03.2006 Yalnızca O’nu görmeyi arzulayanlar için yeterli nur; tam tersi bir konumda olanlar için ise, yeterince karanlık mevcuttur.

  • –Blaise Pascal

  • 31.08.2005 “Son yatacağı yer iki avuç topraktan ibaret olan kişiye de ki: Sarayını, çardağını göklere kadar yüceltmeye ne hacet var?”

  • –Hafız-ı Şirazî

  • 30.08.2005 “Güya adımız ayık, ama gurur kadehinin sarhoşlarıyız.”

  • –Hafız-ı Şirazî

  • 29.08.2005 “Kanaat şerefini terketmeyiz. Padişaha söyleyin: rızk mukadderdir.”

  • –Hafız-ı Şirazî

  • 28.08.2005 “Hiçbir yiğidin, kaza ve kader okuna karşı kalkanı yoktur.”

  • –Hafız-ı Şirazî

  • 27.08.2005 “Hayretteyim öyle gönüle ki, katılıkta hiç de mermerden aşağı değil.”

  • –Hafız-ı Şirazî

  • 26.08.2005 “Dünya yeşilliğinde güz rüzgârından incinme. Mâkul düşün: dikensiz gül nerde ki?”

  • –Hafız-ı Şirazî

  • 25.08.2005 “Hangi sofrada doyarsan doy, rızkı veren Allah’tır.”

  • –Hafız-ı Şirazî

  • 24.08.2005 “Zulmeden hâkimlerle konuşmak, en uzun kış gecelerine benzer.”

  • –Hafız-ı Şirazî

  • 06.08.2005 “Nefis çok övülmesi yüzünden firavunlaştı. Mütevazi ol, büyüklük taslama. Kul ol, sultan olma!”

  • –Mevlânâ

  • 05.08.2005 “Toprak ol ki, renk renk çiçekler bitiresin.”

  • –Mevlânâ

  • 03.08.2005 “Dinleyen susamış ve arayan biri olursa, vaaz eden ölü bile olsa ona ders verir.”

  • –Mevlânâ

  • 02.08.2005 “Dünyaya aşık olan kişi, üstüne güneş vurmuş bir duvara aşık olur.”

  • –Mevlânâ

  • 01.08.2005 “Nimete şükretmek, nimetten daha hoştur.”

  • –Mevlânâ

  • 31.07.2005 “Kim Rabbin mumunu üflerse, o mum sönmez, üfleyenin ağzı yanar.”

  • –Mevlânâ

  • 30.07.2005 “Ey menzilini susamış kişi, acele etme, sabrı öğren! Arap atı aceleyle iki koşu gider. Deve ise, ağır ağır gece gündüz yol alır.”

  • –Sadi-i Şirâzî

  • 29.07.2005 “Her işte kendinden üstününü ara, bunu fırsat bil; kendin gibisiyle, vaktini yok edersin.”

  • –Sadi-i Şirâzî

  • 28.07.2005 “Derdini düşmanlara söyleme. Sevine sevine ‘Lâ havle’ çekerler.”

  • –Sadi-i Şirâzî

  • 27.07.2005 “Bengisuyunu yüzsuyuna karşılık satsalar, bilen kişi onu almaz. Çünkü, zilletle yaşamaktansa, zilletle ölmek yeğdir.”

  • –Sadi-i Şirâzî

  • 26.07.2005 “Alçaklardan minnet altında istediğin şeyle, vücutça artar, ruhça eksilirsin.”

  • –Sadi-i Şirâzî

  • 25.07.2005 “Allah’ı tanıyan bir yabancı için, O’na yabancı olan bin akraba feda!”

  • –Sadi-i Şirâzî

  • 24.07.2005 “Acele yürüyen, yol arkadaşı değildir. Gönlü sana bağlı olmayana gönül bağlama.”

  • –Sadi-i Şirâzî

  • 23.07.2005 “Madem ki herşeyin sonu topraktır, sen toprak olmadan önce toprak ol!”

  • –Sadi-i Şirâzî

  • 22.07.2005 “Engin deniz, taş atmakla bulanmaz. Gücenen bir arif, henüz sığ sudur.”

  • –Sadi-i Şirâzî

  • 21.07.2005 “Fakih de olsa, mürşid veya mürid de olsa, kişi bu alçak dünyaya bir kez kapıldı mı, bala düşmüş sineğe döner.”

  • –Sadi-i Şirâzî

  • 20.07.2005 “İyi adamın evinde kötü bir kadın, bu dünyada onun cehennemidir.”

  • –Sadi-i Şirâzî

  • 19.07.2005 “Eğer sen kendini kınayabilirsen, başkaları seni ayıplayamaz.”

  • –Sadi-i Şirâzî

  • 18.07.2005 “Yük çeken öküzlerle eşekler, adam inciten insanlardan daha iyidirler.”

  • –Sadi-i Şirâzî

  • 17.07.2005 “Yüreğimiz bir hazinedir; onu bir çırpıda harcarsanız, iflas edersiniz.”

  • –Honore de Balzac

  • 16.07.2005 “Fazla zarafet, nedimler için hüner, bilgeler için kusurdur.”

  • –Sadi-i Şirâzî

  • 15.07.2005 “Yüz aç adamın huzurunda, kemal-i lezzetle fazla yenilmez.”

  • –Bediüzzaman Said Nursî

  • 14.07.2005 “Dost vefalı olunca, düşman ne yapabilir?”

  • –Sadi-i Şirâzî

  • 13.07.2005 “Ben kimsenin gönlünü kırmayabilirim. Ama hasetçiye ne yapayım? O, kendiliğinden azap içinde.”

  • –Sadi-i Şirâzî

  • 12.07.2005 “Kaptanı Nuh olan, denizin dalgasından korku duyar mı?”

  • –Sadi-i Şirâzî

  • 11.07.2005 “Sözün, özüne kılavuzdur.”

  • –Ferideddin Attar

  • 10.07.2005 “Satın almak, düşünmekten daha Amerikanca bir fiildir.”

  • –Andy Warhol

  • 09.07.2005 “Tesettür, erkeğin gözünü örter; kadının gözünü değil.”

  • –Abdülhakim Murad

  • 08.07.2005 “İnsaf, insanı herşeyden kurtaran bir padişahtır. İnsaf sahibi olan, saçma sapan şeylerden kurtulur.”

  • –Ferideddin Attar

  • 07.07.2005 “Kul, sınanma vakti belli olur.”

  • –Ferideddin Attar

  • 25.03.2005 “Teoride, teori ile pratik arasında bir fark yoktur. Ama pratikte, vardır.”

  • –Jan L. A. van de Snepscheut

  • 24.03.2005 “Rahatına düşkün bir bilgin, bilgin olarak adlandırılmaya lâyık değildir.”

  • –Lao-Çe

  • 23.03.2005 “Ben eserlerimle ölümsüz olmak istemiyorum; ölmeyerek ölümsüz olmak istiyorum.”

  • –Woody Allen

  • 22.03.2005 “Hayat güzeldir, ölüm ise huzur verici. Ama ondan ona geçiş zor şey…”

  • –Isaac Asimov

  • 21.03.2005 “Ne olduğumuz, Allah’tan bize bir hediyedir; ne hale geldiğimiz ise, bizden Allah’a bir hediye…”

  • –anonim

  • 20.03.2005 “Çağların bilgeliğini ara; ama dünyaya bir çocuğun gözleriyle bak!”

  • –Ron Wild

  • 19.03.2005 “Olgunlaşmamış insanın özelliği, bir dava uğruna soylu bir biçimde ölmek istemesidir; olgun insanın özelliği ise, bir dava uğruna gösterişsiz bir biçimde yaşamak istemesi.”

  • –J. D. Salinger

  • 18.03.2005 “Kötünün galip gelmesi için bir tek şey yeterlidir: iyi insanlar için hiçbir şey yapmamak.”

  • –Edmund Burke.

  • 17.03.2005 “Gerçek değişim kimi eski şeyleri farklı görmeye başlamaktır.”

  • –Richard Wilkins

  • 16.03.2005 “Elmas nasıl yontulmadan kusursuz olmaz ise, insan da acı çekmeden olgunlaşmaz.”

  • –Konfüçyus

  • 15.03.2005 “Öğrenmek için sor; sıkıntı vermek için sorma.”

  • –Hz. Ali

  • 14.03.2005 “Belki de Tanrı, uygun kişiyi tanımandan önce yanlış kişilerle tanışmanı, uygun kişiyi tanıdığında minnettar olman için istedi.”

  • –Gabriel Garcia Marquez

  • 13.03.2005 “İlk konakta esiriz hâlâ.”

  • –Mevlânâ

  • 12.03.2005 “Mağlup olmuş hayr, galip gelmiş şerden daha güçlüdür.”

  • –Martin Luther King

  • 11.03.2005 “İnsanlar iki gruba ayrılırlar: günahkâr olduklarını düşünen hak ehli insanlar ve hak ehli olduklarını düşünen günahkârlar.”

  • –Blaise Pascal

  • 10.03.2005 “Asla ikinci okun olmasın. İkinci atışına güvenirsen, birincide dikkatsiz olursun.”

  • –Andrei Tarkovski

  • 09.03.2005 “Zamana uyun, sözü cahil ve zavallıların söylemidir. Zaman size uymuyorsa zamanla savaşın…”

  • –Muhammed İkbal

  • 08.03.2005 “Hiç kimse, sizin izniniz olmadan, size kendinizi değersiz hissettiremez.”

  • –Eleanor Roosevelt

  • 07.03.2005 “Allah bir kapıyı açmadan bir kapıyı kapamaz.”

  • –Hâfız-ı Şirâzî

  • 06.03.2005 “Kudret cömerttir, gerçekler karşısında boyun eğer, adildir ve sakindir. Zaaftan doğan tutkular ise merhametsiz olur.”

  • –Honoré de Balzac

  • 05.03.2005 “Bir insan, kendi ruhu özgür değilse, bütün dünyanın bağımsız olmasından ne fayda sağlayabilir?”

  • –Andrei Tarkovksi

  • 04.03.2005 “Geçmişi bir kitap gibi kullanın; eviniz gibi değil.”

  • –Richard Wilkins

  • 03.03.2005 “Nasıl olur; insanlar şarkı söylerler de, nereden gelip nereye gittiğimizi ve Tanrı’nın ne olduğunu öğrenmek için yürekleri titremez?”

  • –Nikos Kazancakis

  • 02.03.2005 “Dualarınıza dikkat edin; gerçekleşebilirler.”

  • –Ralph Waldo Emerson

  • 01.03.2005 “Karşınızdakini dinliyor musunuz, yoksa konuşmak için sıra mı bekliyorsunuz?”

  • –Richard Wilkins

  • 28.02.2005 “Başaramazsanız hayal kırıklığına ugrayabilirsiniz, ama gayret göstermezseniz felâket kaçınılmazdır.”

  • –Beverly Sills

  • 27.02.2005 “Başkalarının savaşıyla uğraşayım derken, kendindeki yaman savaşı gözden kaçırma.”

  • –Mevlânâ

  • 26.02.2005 “Padişah kapısındaki bir yoksul, bana bir nükte söyledi. Dedi ki: Hangi sofraya oturduysam, rızkı veren Allah’tır.”

  • –Hâfız-ı Şirâzî

  • 25.02.2005 “Nefret eden için, nefretin kendisi, nefret edilenden daha önemlidir.”

  • –Vaclav Havel

  • 24.02.2005 “İnsan Tanrısız nasıl yaşar? Ancak kendisi tanrı olarak ki, bu da mümkün değil.”

  • –Andrei Tarkovski

  • 23.02.2005 “Bir okyanustur zaman, ama biter bir kıyıda / Ve bir de bakarsın ki, sen yoksun buralarda.”

  • –Bob Dylan

  • 22.02.2005 “İnsanı Allah yaratmadıysa, neden insan yalnızca Allah’a teslim olunca mutlu oluyor?”

  • –Blaise Pascal.

  • 21.02.2005 “Sana ağır gelen o bir secde var ya, binlerce secdeden alıp kurtarır seni.”

  • –Muhammed İkbal

  • 20.02.2005 “Yaşadığımız cennetten bizi attıran şeytanı, içimizde aramamız gerek.”

  • –Goethe

  • 19.02.2005 “Aşk benim için bir çaba, bir ödün, sürmenaj. Yalnız, Allah’ı sevmek öyle zor gelmiyor. Çünkü Allah’ı sevmek demek, ortaya çıkmak, gitmek, gelmek, dinlenmek, ve tüm bu işleri yaparken Allah’ın üstümüzdeki sevgisini duymak demek.”

  • –Rainer Maria Rilke

  • 18.02.2005 “Ey nefis, ne zamana kadar günahlardan zevk alacaksın? Tevbe tatsız değildir; onu da tat.”

  • –Bâbur

  • 27.08.2004 “Her sonuç başlangıcının içindedir. İyiler, iyi terbiyelerin kundaklarına sarılmıştır.”

  • –Selahaddin Şimşek

  • 13.05.2004 “Her arayan bulamayabilir, ancak bulanlar arayanlardır.”

  • –İmam-ı Rabbanî

  • 12.05.2004 “Ferah hüzün ile, kolaylık güçlük iledir.”

  • –Muaz bin Cebel

  • 11.05.2004 “Kelam devaya benzer, az söylersen fayda verir.”

  • –Abdullah bin Ömer

  • 21.04.2004 “Balonların gururu iğnelerle karşılaşıncaya kadardır!..”

  • –Selahaddin Şimşek

  • 13.04.2004 “Bütün karanlıklar aynı siyahtan dokunmuştur.”

  • –Selahaddin Şimşek

  • 12.04.2004 “Yûsuf gibi rüyalar göreceklerin uykuları uğruna gecelere katlanmaya değmez mi?”

  • –Selahaddin Şimşek

  • 11.04.2004 “Yeniler vardır ki sağlam, eskiler vardır ki, çürük değildir.”

  • –Selahaddin Şimşek

  • 10.02.2004 “Sabah olup gün ışıyınca, halk gece yol alanları över.”

  • –Hz. Ali

  • 09.02.2004 “Kötünün galip gelmesi için bir tek şey yeterlidir: iyi insanlar için hiçbir şey yapmamak.”

  • –Edmund Burke

  • 08.02.2004 “Mağlup olmuş bir iyilik, galip gelmiş bir kötülükten daha güçlüdür.”

  • –Martin Luther

  • 07.02.2004 “Doğruyu bulanlar, yanlış yapmaktan korkmayan, ama yanlışta ısrar etmeyenlerdir.”

  • –Ahmet Yıldız

  • 06.02.2004 “Hayat büyük bir yalnızlığın şarkısı olabilir ancak; trajedisi değil…”

  • –Taha Çağlaroğlu

  • 05.02.2004 “Çokluk içinde birlik olabilmek, birlik içinde çokluğa düşmekten iyidir.”

  • –Metin Karabaşoğlu

  • 04.02.2004 “İnsanın, ona ihtiyacı olmayan Birine ihtiyacı vardır.”

  • –Mustafa Ulusoy

  • 03.02.2004 “İyiliğe, geçimini üstlendiklerinden başla.”

  • –Hz. Muhammed (a.s.m.)

  • 02.02.2004 “Her kap, kendi içindekinin kokusunu verir.”

  • –Abdülkâdir-i Geylânî

  • 01.02.2004 “Kıbleni birle. Bir yerde karar kılan her yerdedir. Menzilden menzile dolaşıp duranı hiçbir yerde bulamazsın.”

  • –İmam-ı Rabbânî

  • 31.01.2004 “Ne olduğumuz, Allah’tan bize bir hesdiyedir; ne hale geldiğimiz ise, bizden Allah’a bir hediye…”

  • –anonim


  • 30.01.2004 “Çağların bilgeliğini ara; ama dünyaya bir çocuğun gözleriyle bak!”

  • –Ron Wild

  • 29.01.2004 “Bismillah her hayrın başıdır.”

  • –Bedîüzzaman Said Nursî

  • 01.01.2004 “Az ama yeten, çok olup oyalayandan daha hayırlıdır.”

  • –Hz. Muhammed (S.A.V.)